bugün

entry'ler (386)

sözlük yazarlarının itirafları

yaşadığım şehri değiştirdim ve tüm yaşayışım değişti. tüm dostlarımı ve ailemi geride bıraktım ve ben değiştim. belki kendimi buldum-tanıdım. bi kitapta okumuştum insanın tüm alışkanlıkları kendine taktığı bir prangadır diyordu. çok anlamsız gelmişti o sevdiğim şehirde. yani huzur böyle bişey, insanın keyif aldığı şeyler alışkanlıkları, bu nasıl bir pranga olabilir ki? ama yalnız olduğum bu şehirde anlıyorum ne kadar doğru olduğunu. başka bir şarkıda da şöyle diyordu; içini dök düşünmeden, sonra sen; sen olursun. yalnız olduğum bu şehide hissettiğim ve yaşadığım şey tam olarak bu. prangalar yok alışkalnlıklarım huzurum ypok ama tamamen kendim-im. bir şeyi unuttum arada hiç üzülmeden diyordu şarkıda. ben burda çok üzüldüm. önceden mutluluk ana ait bir şey diye düşünürdüm. şimdiyse mutsuzlukla ilgili düşüncem bu. genelde mutluyum sanırım. kendim-im. ben ben oldum! bok gibi hissettiğim, mutsuzluklarım, pişman olduğum ya da olmadığım hatalarım ve kendim. olduğumu sandığım kişi ve olduğum kişi hiç bu kadar kesişmemişti. özgürlük kesinlikle huzurlu bir durum değil. tedirgin edici hatta çok yalnız ama eşsiz. sanki yokuş aşağı bisiklet sürüyormuş gibi, yanında kimse yok eşsiz bir duygu ama her an düşüp yaralanabilirsin, sıçarsın-buna çok yakınsın eninde sonunda düşeceksin ve kötü bitecek bu yokuş ama devam ediyormuşsun gibi. o bir kaç dakika çekeceğin tüm acılara bedel ben bunu öğrendim. şimdi düşüp her yerimi parçaladım ama pişman değilim. iyileşmeyi yeniden bunu yapmak için istiyorum. bu bisiklet mevzusunun sebebi de anlayacağınız üzere okuduklarım ve dinlediklerimdir. iyiki var-lar!

ben bu yazıyı kendime yazdım

kendimi keşfettiğim bazı anlar var.mesela üniversite ikinci sınıfta kafam çok güzel bon jovi nin its my life çalıyor arkada deli gibi dans ediyorum o an yaşayacak tek hayatım olduğunu bunun sadece kendim için yaşamam gerektiğini anlamıştım. ve klişeden ölmedim * . ben ölmedim ama bir yıl sonra anneannem öldü. o zaman gerçekten tanıdığım herkesin bir gün öleceğini sevdiklerimin çoğunun büyük ihtimalle benden önce öleceğini net olarak algıladım ve daha az insanları kırmak gerektiğini anladım. tabi bunu her zaman yapamadım ama bunu bilmek insanı çok değiştiriyor emin olun. sonra kalktım tek başıma beni kimsenin tanımadığı bir şehre geldim. ve hayatımda yaptığım en doğru şeydi bu bence. 25 yaşımda en yakın arkadaşımla tanıştım ve aşık oldum. aşk mevzusu boka sardı yürümedi ama çok güzel arkadaşlar edindim. tek başıma yaşayabildim! şu an beni en mutlu kılan şey bir gün gerçekten öleceğimi bilerek tek başıma özgürce gerçekten yaşıyor olmak. yaşamak doğmuş olmanın kaçınılmaz getirisi. kaçınılmazsa zevk almalıyız değil mi?

sözlük yazarlarının itirafları

Konuşamıyorum diye bişiy yok çok konuşuyorum ben seninle. Hatta bazen sana bağırıyorum. Ama sen olmuyorsun karşımda. Belki bundan duymadım hiç. Dokunmadan anlatamadım ben hiç kendimi. Karşımda da yokken, senle konuşurken, anlamanı beklemem de saçma. Ama "elma"!! sevmelisin beni. Seni seveni sevmezsen, nasıl mutlu olursun? Olunmuyor ben öğrendim. Bence Tanımadan sevebilirsin birini. Tanımadan sevsen beni?

sözlük yazarlarının itirafları

Bildiğim en mucizevi şeydir "dokunmak". Ve insanın en önemli organıdır teni. Görüntüleri ve kokuları zamanla unutabilirsin ama Hissetmek unutulmaz. Bu hem çok güzeldir hem dünyanın en boktan şeyidir. Sen yanımdayken dünyanın en güZel şeyiydi şimdiyse çok boktan. Sen dokunmadan sanki yokum ben, hissedemiyorum ellerimi ve dudaklarımı. Senin teniniyse senden çok tanıyorum. Anlarımı çekilmez kılan bu duygu. Kocaman bir kahkaha sonrası yüzümün düşmesinin sebebi sensin. O bu değil de gel kahve yapayım birer sigara yakalım ne dersin?

10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi

malesef rte kazanacaktir. sonra gelsin yasaklar gitsin ozgurlukler.

sözlük yazarlarının itirafları

keske bazi anlara kilitleyebilsek kendimizi. mesela anneannemi son gordugum ana kilitlesem bir ben'i. diger ben'i kuguluda elini tutarken hissettiklerime kilitlesem. digerini asagida mahallenin cocuklariyla top oynadigim yaslara... anneannem öldü sen yoksun ve ben buyudum. tum ben'ler icimde kaybolacak diye cok korkuyorum anneannemin yuzunu, senin ellerini, heyecanlanmayi unutacagim diye cok korkuyorum.

sözlük yazarlarının itirafları

belki de fark ediyorsun seni izledigimi. disarda sigara icerken, aksam isten cikarken. calisirken senin de calistigini hayal ediyorum. uyumadan once senin de uyumak uzere oldugunu. ama o biraz garip oluyor. belki cocugunuz yatmistir araniza sarilip yatiyordur karina sen de onlara sarilip yatiyorsundur. belki de en mutlu oldugun o an ben de seninle yarin karsilasma ihtimalini dusunup mutlu oluyorum. yani elmayi seviyorsun diye elma da seni sevecek degil ya... ikimiz birden mutlu olalim istiyorum. ne de olsa an'a ait bir sey degil mi mutluluk; biz de boyle mutlu olalim.

sözlük yazarlarının itirafları

seni goruyorum yuzume bakmadan yurumeye devam ediyorsun. aklim almiyor nasil gecip gidebiliyorsun yanimdan! gecip gitmemelisin yanimdan-hayatimdan. girdim mi hayatina diyebilirsin. o da tanrinin sucu. sen ilk kez sevistiginde annem altima bez bagliyordu muhtemelen. simdiyse sen cocugunun bezini bagliyorsun bense hala hic sevismedim. tum sevdigim yazarlar, sairler ölüyken benden yirmi yas buyuk gozlere asikken nasil 23yasin tadini cikarabilirim? yanimdan gecmene izin vermesem canlanir mi sevdigim ölüler?

musculus sternocleidomastoideus

11. cranial sinir tarafindan inerve edilir. uzerinden v. jugularis externa seyreder.

allah inancı olmayan her türlü kötülüğü yapar

hayata dair bir bok bilmeyen insan beyani. namaz kilip bebege tecavuz edeni de hak yiyeni de gordum, inamayan oruc tutmayan bi dilim ekmegi ziyan etmeyeni her seyini paylasanini da gordum. inancla insanin iyi-kotu olmasi tamamen birbirinden bagimsiz seyler.

ankara denince akla gelenler

konur sokagi, tunali hilmisi, eymir golu, nefesi-gagasi-kıtırı, cilgin dolmus soforleri, odtusü, simidi... herkes sevmez ama seven de vazgecemez. ankarada yasamis olmak farkli bir tattir.

ben bu yazıyı sana yazdım

yarin belki gorurum seni. belki iki lafin belini kirariz, belki sende kahve icer misin dedigimde bu sefer tamam dersin, gulumsersin belki. ama sevemezsin beni bunu biliyorum. ne gariptir ki bunu bilmenin verdigi mutsuzluk gulumseme ihtimalini dusunmemin yaninda sifir kaliyor. seni sevmek o kadar guzel ki. yokus asagi bisiklet suruyorum sanki, sanki kalbim cikiyor yerinden. farkli hisler tanidim seninle. boyle hissetmeyi cok seviyorum. bazen senden bile cok.

sözlük yazarlarının itirafları

iki isi birden yapabiliyorum. bir taraftan sen karinla ilgili bir sey anlatirken icimden seni seviyorum diyebiliyorum mesela. ya da bunun cok boktan bir durum oldugunu bilirken bir yandan da huzurlu olabiliyorum. ama gozlerinin icine bakarken devamli dikkatli olmaliyim kaptirinca kocaman gozlerine o zaman kaciyor ucu. keske dikkatli olmak zorunda olmasaydim. seni sevmemis olmak cok korkunc olurdu. cikolata yemeden olmek gibi bisey olurdu ondan bahsetmiyorum. seni saklamadam sevebilseydim keske. birlikte kufrederken bugun hayata, konusmanin sonunda 'bak guzel seyler de var; hissettiklerimize sahip olmak tum bu lanet hayattaki boku pusuru cekmege deger' diyebilseydim. belki gulumserdin. belki o zaman bu kadar agir gelmezdi her sey ne bileyim. nasil hayal edersem o kadar degil mi zaten; en iyisi sen gulumsemis ol.

20 mart 2014 twitter e girişin engellenmesi

basortusu serbest olacak cunku ozgurluktur!
ben parklar yikilmasin berkinler olmesin diye sokaga cikamam! cikarsam gaz fisegiyle yaralanirsam benim sucum asla devletin degil!
birak sokaga cikmayi bedenen eylem yapmayi internette bile istedigimi yazamam okuyamam cunku bu sizin ozgurlugunuz bizim degil!
bu kadar korktuklari sey ne cok merak ediyorum. daha ne olabilir yani nasil bi kaydin yayilmasindan korkuyorlar?

üniversite öğrencilerine sorulan kıl sorular

-hangi bolum?
-dis hekimligi
-olsun o da guzel. tip tutmuyo muydu?
-tutuyodu da istemedim tip okumak
-(iNANMADI)

beyaz ciftin siyah cocugu

hayattaki yegane amaci iyi kotu bir oy almak olan bunun icin adilik yapmaktan cekinmeyen kisi. hayat boyle bisey degil canim ya boyle dikkat cekmeye calisma. valla bak bosa zaman kaybi.

ali ismail korkmaz

daha on dokuz yasinda hic bir dusunce ugruna olmeye degmez fikrine sahip olacak kadar olgun ali ismail. hayatin ne kadar boktan insanlarin ne kadar acimasiz oldugunun kanitiydi onun yasadiklari. ona bunu yapanlarin biraz vicdan sahibi oldugunu dusunmek aptallik olur ama bunu isterdim. hicbir cezanin yeterli gelecegini dusunmuyorum böyle bir ölüm karsisinda ama en azindan senin benim karsima cikmasin diye bu soysuzlarin muebbet almalarini istiyorum.

para adamı değiştirir

degistirir.
(bkz; komunistlik parayi feministlik kocayi bulana kadar)

türkiye de yaşamak istememek için 3 tane sebep

cahil ve saygisiz insanlar
yanlis ahlak anlayisi
degisim-ilerlemenin olmamasi.

beyaz ciftin siyah cocugu

muhtemelen asosyalin teki. dikkat cekmek adina sacma sapan hikayeler uyduran ergen.
boyle salak insanlar neden atilmiyor sozlukten ya?